22 Mayıs 2016 Pazar

ŞAMPİYON BEŞİKTAŞ 2015-2016

Öncelikle tüm Beşiktaş camiasına, teknik kadroya, futbolculara, yönetime, kulüp emekçilerine ve tüm Beşiktaş taraftarlarına bu şampiyonluk hayırlı uğurlu olsun. Şampiyonlukta aslan payı bana göre Şenol Güneş hocanındır. Samet Aybaba ile başlayan Feda yılı futbol takımı oluşturma çabaları Biliç döneminde DE devam etmiş ve nihai halini Şenol Hoca döneminde almıştır. Şenol Hoca şampiyonluk tecrübesi hemen hemen hiç olmayan kadroyu bu sene çok başarılı şekilde idare ederek takımı şampiyon yapmıştır. Tecrübesi ile, takıma hücum futbolu oynatmış diğer tarafta dünya çapında yıldızlar olan Q17 , Gomez, Sosa gibi oyuncuları , kaleci krizi gibi takımı olumsuz etkilemesi mümkün olan olayları başarılı şekilde yönetmiştir.Takımda az sakatlık olmuş, kart sayısı ciddi oranda azalmıştır. Geçen sezon 10 kırmızı kart gören Beşiktaş bu sene sadece 2 kırmızı kart görmüştür ki bunlarda Q17’nin fevri hataları dolayısıyla gelmiştir. Gomez 15 hafta 3 sarı kart ile sınırda oynamış, Atiba tüm sezon boyunca 34 maçta bir kez bile kart görmemiştir. Bunlar hep Şenol Hoca başarılarıdır. Teşekkürler Şenol Hoca.... Takıma baktığımızda şampiyonluğun mimarları ve kilidi açanlar bana göre Bermuda Şeytan Üçgeni dediğim Atiba-Ozzy-Sosa + Gomez’dir. Gomez 26 golle gol kralı olmuştur, atılması gereken neredeyse tüm golleri atan Gomez gerçek golcü nasıl oynamalıyı göstermiştir.Sosa 12 asistle asist kralı olmuştur ve golleri ile takıma puanlar kazandırmıştır. Ozzy fantastik bir sezon geçirmiştir ve yavaş yavaş Şifo Mehmet’in tahtına doğru ilerlemektedir. 9 gol Ozzy için iyi bir rakamdır. Atiba sadece Beşiktaş’ın değil tüm süper Lig'in en değerli ön liberosu olmuştur. Olumlu pas yüzdesi inanılmaz değerlere çıkmıştır. Bu dörtlüye ayrıca bir teşekkür edilmelidir. Tatbikî diğer oyuncularıda göz ardı etmeyelim. Q17 ligin başlarında inişli çıkışlı bir grafik izlesede Şenol Güneş faktörü devreye girince takıma faydasını inanılmaz ölçüde artırmıştır ve bana göre şu an açık ara taraftarın en sevdiği oyuncudur. Gökhan Töre sakatlıklar ile boğuşmuş , oynadığı dönemlerde faydalı olmuştur, özellikle Galatasaray maçında galibiyet golü ile büyük katkı yapmıştır. Olcay istatistiklerini tutturmuş, hocanın verdiği görevleri yapmıştır. Biraz daha gol şansı olsa çok daha fazla gol atabileceği bir sezon geçirmiştir. Saman alevi gibi bir dönem parlayan Kerim Frei o maçlarda iyi istatistikler yakalamış olsada formunu ne yazık ki tüm sezona yayamamıştır. Cenk Tosun’a ayrı bir satır açmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Sezonun büyük çoğunluğunda yedek bekleyen bir oyuncunun kendini hep hazır tutması takdire şayandır. 8 gol bench’den gelen bir santrafor için iyi bir istatistiktir, ayrıca ikinci devredeki Galatasaray maçında kendi vurmayıp Gomez’e asist yaptığı top bence yılın asistidir. Tolgay ve Veli’nin şanssız sakatlıklarla dolu geçirdikleri bu sezon takıma katkıları minimumda kalmış olsada önümüzdeki sezon Şenol hoca onları eminimki çok iyi hazırlayacaktır. Büyük hedeflere koşacak olan Beşiktaş’ın orta sahada sağlam ve formda bir Tolgay ile Veli’ye ihtiyacı vardır. Gelelim bu sezon Beşiktaş’ın en sorunlu bölgesi olan defans ve kaleciye. Son 3 sezondada bir türlü istenilen istikrarı tutturamayan defans dörtlüsü bu senede bence yemesi gerekenden fazla gol yemiştir. Stoper bölgesinde Ersan’ın ve Atınç’ın transferleri, Rhodolfo’nun sakatlanması, Milo ve Pedro’nun kiralanmaları ile bölge Necip, Tosiç ve devre arası gelen Marcelo ve Alexis’e kalmıştır. Ortanın bu kadar çok değişmesi sağ ve sol bek bölgelerinde oynayan Beck ve İsmail’i de kötü etkilemiş, beklerden hücumda Beşiktaş yeterince faydalanamamıştır. Kalede de yeterli istikrarı tutturamayan Tolga’nın yanına alınan Boyko’da ikinci devre yeterli uyumu gösterememiştir. Yinede tüm oyuncular özveri ile oynamış, Necip her fırsat verildiğinde elinden geleni yapmış, Tosiç son maçlarda sorumluluk almış, Marcelo kalite olarak Alexis’den öne çıkmış, Beck ve İsmail iyi katkılar koymuşlardır. Tabi taraftar İsmail’den çok daha fazlasını görmek istemektedir. Şimdi Beşiktaş’ın önünde yeni bir sezon ve Şampiyonlar Ligi grup maçları vardır. Tekrardan bir 7 sene Şampiyonluk beklememek için ve Şampiyonlar Liginde başarılı olmak için Beşiktaş bugünden transfer çalışmalarına başlamalıdır. Sağ bek, Sol bek, 2 stoper, Gomez’in durumuna göre bir veya 2 santrafor şarttır. Kaleci konusunda her ne kadar taraftar yeni kaleci istesede , Şenol hocanın mevcut 3 kaleciyi iyi oynatabileceğine halen inandığım için çok fazla istekli olmadığımı söylemeden geçemeyeceğim. Beşiktaş’ın 14.Şampiyonluğunu tekrar kutlayarak önümüzdeki sezon Süperlig’de ve Şampiyonlar Liginde başarılar diliyorum. Sağlıcakla kalın....

3 Ocak 2016 Pazar

Beşiktaş'ın 2015-2016 sezonu ilk devre performansı

Her sene olduğu gibi bu senede devre arasında Beşiktaş'ın ilk devredeki performansını kısa bir yazı ile değerlendirmeye çalışacağım. Öncelikle bu sezon ilk devre sonunda geçen sezonların aksine Beşiktaşlı taraftarların mutlu mesut devre arası tatiline girdiklerini ve ikinci devrenin bir an önce başlamasını beklediklerini düşünüyorum. Futbolsuz bir hafta sonu bizim gibi futbolkolik'ler için işkence gibi :) Beşiktaş şampiyon olduğu 2003 yılındaki gibi ilk devreyi lider ve 41 puanla kapattı. 2003 yılında ilk devre sonunda Beşiktaş 12 galibiyet ve 5 beraberlik almış, hiç yenilmemiş, 28 gol atıp sadece 9 gol yemişti. Bu sene ise 41 puana, 13 galibiyet, 2 beraberlik ve 2 yenilgi ile ulaştı. 41 gol atarken kalesinde 18 gol yedi. Şenol Güneş'in hücum futbolu ve bol gol felsefesi rakamlarda kendini açıkça göstermekte. Aldığı 2 yenilginin 2'sininde iç sahada (Trabzonspor ve Akhisarspor maçları) olması, 18 gol yemesi her ne kadar olumsuzluk olarak gözükse de, deplasmanlarda müthiş bir başarı göstermesi ve 41 gole ulaşması ki daha fazlasını da atabilirdi, işin olumlu tarafları. yapılan transferlerin Gomez, Rhodolfo, Beck ve Q17 takıma uyum sağladığı ve faydalı olduğu rahatlıkla söylenebilir. Sadece Q17'den daha fazla katkı beklediğimi söylemeden geçemeyeceğim. Benim hayalimdeki Q17 en azından 2-3 fazla gol ve asist yapmalıydı ilk devrede. Genel anlamsa sezon başında Veli ve Tolgay'ın sakatlıkları ile bozulan moraller, lig başlayınca takımın oynadığı futbolu görünce tekrar düzeldi. Geçen sene Biliç döneminde Ozzy-Sosa beraber oynar mı tartışmaları yaparken, bu sezon ilk devre göster diki tabi ki oynarlar hem de çok iyi oynarlar. Ozzy (5 gol 5 asist) ilk devrenin bence Gomez ile beraber en iyi oyuncusu oldu. Bunda Şenol Güneş'in büyük katkısı olduğunu unutmamak gerek. Atiba yine her zamanki Atiba olarak vazifesini kusursuz yapan oyuncuların başında geliyordu. Sosa arada form düşüklüğü gösterse de genel anlamda faydalı idi. Kanatlarda oynayan Gökhan ve Olcay'da gerek sakatlık gerek formsuzluktan dolayı inişli çıkışlı grafik çizdiler. Gökhan (3 gol 5 asist) bana göre ilk devre Olcay'dan daha iyi oynadı, ancak Olcay'ın da her seneki istatistiklerine yaklaştığını söylemeden edemeyeceğim (3 gol 5 asist). Oyuna az giren Kerim ise öz oynayarak hem 3 gol attı hem de takıma faydalı oldu. Orta sahadan 15 asist gelmesi çok olumlu diye düşünüyorum. Ayrıca sonradan oyuna giren, hiç küsmeyen, kendini hep hazır tutan ve ilk devrede 5 gol atan Cenk Tosun'a da ayrı bir parantez açmak gerekir ki profesyonel futbolculuğa örnek bir oyuncu oldu. Sürekli daha iyiye gitmesi için eleştirdiğimiz Necip de Şenol Hoca'nın elinde geçen sezonlara göre daha iyi bir futbol sergiledi bu sene. Defans ise bu sene stoper anlamında Rhodolfo-Ersan ikilisine teslim edildi. Elimizde ayrıca Franco-Milosevic-Tosic olsa da Ersan'ın olmadığı haftalarda eksikliği hissedildi , bu da devre arası stoper transferini elzem hale getirdi. Aynı konu kaleci için de geçerli ki herkesin bildiği bir konu olduğundan uzun uzun yazmaya gerek yok. Beşiktaş için işlerin iyi gittiği bir ilk devre sonunda şampiyon olmak için yapılacakların başında kaleci ve stoper transferlerini yapmak, Veli-Tolgay'ı ikinci devreye hazırlamak, dışarıda oynayacağı 3 derbiden en az 5 puan çıkartmak, ve kalan maçların hepsini kazanmaya çalışmak olarak sıralayabiliriz. Dilerim ki sezon sonunda Beşiktaş şampiyon olur ve bizler yine bugünkü gibi mutlu mesut klavye başına oturur sezon sonu değerlendirme yazımızı yazarız. Saygı ve Sevgiler.