3 Ocak 2016 Pazar

Beşiktaş'ın 2015-2016 sezonu ilk devre performansı

Her sene olduğu gibi bu senede devre arasında Beşiktaş'ın ilk devredeki performansını kısa bir yazı ile değerlendirmeye çalışacağım. Öncelikle bu sezon ilk devre sonunda geçen sezonların aksine Beşiktaşlı taraftarların mutlu mesut devre arası tatiline girdiklerini ve ikinci devrenin bir an önce başlamasını beklediklerini düşünüyorum. Futbolsuz bir hafta sonu bizim gibi futbolkolik'ler için işkence gibi :) Beşiktaş şampiyon olduğu 2003 yılındaki gibi ilk devreyi lider ve 41 puanla kapattı. 2003 yılında ilk devre sonunda Beşiktaş 12 galibiyet ve 5 beraberlik almış, hiç yenilmemiş, 28 gol atıp sadece 9 gol yemişti. Bu sene ise 41 puana, 13 galibiyet, 2 beraberlik ve 2 yenilgi ile ulaştı. 41 gol atarken kalesinde 18 gol yedi. Şenol Güneş'in hücum futbolu ve bol gol felsefesi rakamlarda kendini açıkça göstermekte. Aldığı 2 yenilginin 2'sininde iç sahada (Trabzonspor ve Akhisarspor maçları) olması, 18 gol yemesi her ne kadar olumsuzluk olarak gözükse de, deplasmanlarda müthiş bir başarı göstermesi ve 41 gole ulaşması ki daha fazlasını da atabilirdi, işin olumlu tarafları. yapılan transferlerin Gomez, Rhodolfo, Beck ve Q17 takıma uyum sağladığı ve faydalı olduğu rahatlıkla söylenebilir. Sadece Q17'den daha fazla katkı beklediğimi söylemeden geçemeyeceğim. Benim hayalimdeki Q17 en azından 2-3 fazla gol ve asist yapmalıydı ilk devrede. Genel anlamsa sezon başında Veli ve Tolgay'ın sakatlıkları ile bozulan moraller, lig başlayınca takımın oynadığı futbolu görünce tekrar düzeldi. Geçen sene Biliç döneminde Ozzy-Sosa beraber oynar mı tartışmaları yaparken, bu sezon ilk devre göster diki tabi ki oynarlar hem de çok iyi oynarlar. Ozzy (5 gol 5 asist) ilk devrenin bence Gomez ile beraber en iyi oyuncusu oldu. Bunda Şenol Güneş'in büyük katkısı olduğunu unutmamak gerek. Atiba yine her zamanki Atiba olarak vazifesini kusursuz yapan oyuncuların başında geliyordu. Sosa arada form düşüklüğü gösterse de genel anlamda faydalı idi. Kanatlarda oynayan Gökhan ve Olcay'da gerek sakatlık gerek formsuzluktan dolayı inişli çıkışlı grafik çizdiler. Gökhan (3 gol 5 asist) bana göre ilk devre Olcay'dan daha iyi oynadı, ancak Olcay'ın da her seneki istatistiklerine yaklaştığını söylemeden edemeyeceğim (3 gol 5 asist). Oyuna az giren Kerim ise öz oynayarak hem 3 gol attı hem de takıma faydalı oldu. Orta sahadan 15 asist gelmesi çok olumlu diye düşünüyorum. Ayrıca sonradan oyuna giren, hiç küsmeyen, kendini hep hazır tutan ve ilk devrede 5 gol atan Cenk Tosun'a da ayrı bir parantez açmak gerekir ki profesyonel futbolculuğa örnek bir oyuncu oldu. Sürekli daha iyiye gitmesi için eleştirdiğimiz Necip de Şenol Hoca'nın elinde geçen sezonlara göre daha iyi bir futbol sergiledi bu sene. Defans ise bu sene stoper anlamında Rhodolfo-Ersan ikilisine teslim edildi. Elimizde ayrıca Franco-Milosevic-Tosic olsa da Ersan'ın olmadığı haftalarda eksikliği hissedildi , bu da devre arası stoper transferini elzem hale getirdi. Aynı konu kaleci için de geçerli ki herkesin bildiği bir konu olduğundan uzun uzun yazmaya gerek yok. Beşiktaş için işlerin iyi gittiği bir ilk devre sonunda şampiyon olmak için yapılacakların başında kaleci ve stoper transferlerini yapmak, Veli-Tolgay'ı ikinci devreye hazırlamak, dışarıda oynayacağı 3 derbiden en az 5 puan çıkartmak, ve kalan maçların hepsini kazanmaya çalışmak olarak sıralayabiliriz. Dilerim ki sezon sonunda Beşiktaş şampiyon olur ve bizler yine bugünkü gibi mutlu mesut klavye başına oturur sezon sonu değerlendirme yazımızı yazarız. Saygı ve Sevgiler.